Ticari hayatın risklerinden biri de yapılan satışlardan bir kısmının tahsil edilememesidir. Bu durum, genellikle ödemesini yapmayan müşterilere dava açılmasıyla sonuçlanır ve tahsil edilemeyen alacaklar için şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılır. Bazen söz konusu alacaklar, çeşitli nedenlerle yıllarca tahsil edilemez.
Bilançoda yer alan şüpheli ticari alacak hesaplarının bakiyeleri katlanarak artar ve bu durum ilgili şirketlerin tahsilatlarını yapamadıklarının bir göstergesi olarak genellikle pek hoş karşılanmaz. Peki, söz konusu bakiyeleri kayıtlardan çıkarmak mümkün müdür?
Açıkçası, şüpheli ticari alacak hesaplarında yer alan bakiyeleri, söz konusu dava sonuçlanmadan kayıtlardan çıkarmak pek mümkün değildir. Ancak, alacağın herhangi bir şekilde değersiz hale gelmesi söz konusu ise, bu durumun gerçekleşme ihtimali olabileceğini söyleyebiliriz.
Değersiz Alacak ve “Kanaat Verici Vesika”
Vergi usul mevzuatına göre; kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline imkân kalmayan alacaklar değersiz alacaklardır. Yalnız, kanaat verici bir vesikaların neler olduğuna ilişkin ilgili mevzuatta herhangi bir açıklama yapılmadığını da bu noktada belirtmemiz gerekli.
İdare’nin konuyla ilgili yayımladığı bir özelgede; vergi hukuku açısından kanaat verici vesikaların aşağıdaki gibi sıralanabileceği belirtilmiştir:
“Aciz Vesikası” Kanaat Verici Belge mi?
Yukarıdaki sıralamaya dikkat edildiğinde, “aciz vesikası” nın bu evrak içinde yer almadığı görülmektedir. Çünkü aciz vesikası söz konusu olduğunda, borçlunun sadece acizlik tespitinin yapıldığı zaman diliminde borçlarını ödemeyeceği; dolayısıyla söz konusu borcun daha sonra ödenebileceği düşünülmektedir. Konuyla ilgili verilen özelgelerde de aciz vesikasına istinaden şüpheli ticari alacakların kapatılamayacağı yönünde görüşler verilmiştir.
Yukarıda açıklanan vesikalardan herhangi biri alınamadığı ve bir mahkeme kararı da olmadığı sürece şüpheli ticari alacakların şirketlerin bilançolarında sonsuza kadar taşınması söz konusu olabilecektir. Mevcut ekonomik icaplara ve uluslararası diğer uygulamalara bakılarak vergi mevzuatında bu konuyla ilgili ilave düzenlemeler yapılmasının yararlı olacağını değerlendiriyoruz.
Damla Uzun http://www.kpmgvergi.com